Kullanıcı Formu
Yeniden
DEĞERLİ YUVALILAR....
KENDİ İMKÂNLARIMIZLA 2007 YILINDA KURDUĞUMUZ WEB SİTEMİZİ SON YILLARDA PEK AKTİF OLARAK KULLANMA FIRSATIMIZ OLMADI. BU SAYFADA YAYINLANMASINI İSTEDİĞİNİZ FOTOĞRAF, VİDEO VEYA HABERLERİ This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it. E-POSTA ADRESİNE GÖNDERİNİZ. BU SAYFAYA KENDİ KENDİNİZE YÜKLEME YAPMANIZ MÜMKÜN DEĞİLDİR.
1. Kim nerede? sayfasında yer almak için eğitim durumu, (bitirdiği üniversite, okul, bölüm ve görevi) görev yeri vb. bilgiler verilirken eksiksiz yazılmalıdır.
2. OLMASINI İSTEDİĞİNİZ HABER METNİNİ YAZIM KURALLARINA UYGUN YAZINIZ.
3. HAYATTA OLMAYAN İNSANLARIMIZI HATIRLAMAK NİYETİYLE VEFAT EDEN BÜYÜKLERİMİZİN DÜZGÜN ÇEKİLMİŞ, İYİ TARANMIŞ FOTOĞRAFLARINI GÖNDERİNİZ.
4. DOĞUM, DÜĞÜN, NİŞAN VE VEFAT HABERLERİ KISA METİNLER HALİNDE YER VERİLECEKTİR.GÜNCELLİĞİNİ KAYBETTİĞİNDE ARŞİVE AKTARILACAKTIR.
YILMAZ BİR İNSAN
Üzeyir Yılmaz...
Bugün hakkın rahmetine kavuştu. (2 Mart 2020)
Bazı insanlar hayattayken pek bilinmez, tanınmaz. Üzeyir dayıyı tanımayan yoktur. Boyu küçüktü ama kendi büyük adamdı, çok iyi adamdı velhasılıkelâm. Şöyle bir düşündüm, aramızda hiç bir akrabalığımız yok ama akrabadan daha yakın bir adamdı.Bize muhabbeti bir başkaydı. Yılmaz ailesinin bütün büyükleri Hakka yürüdü (Babaları merhum Halim Çavuş dedemiz bilge insandı, merhum ağabeyi Saadettin Yılmaz mütevazı idi, kardeşi Naci Yılmaz azimli idi) hepsinin muhabbetleri vardı bana ve bizim aile efradına... Daha bir çoklarına da tabii ...
Çocukluğumdan ziyade lise ve üniversite öğrencisi olduğum yıllarda tanımıştım kendisini. Yaylada, köyde, tarlada çift sürerken ve harmana sap çekerken ve her yerde Türk FIAT 480 traktöründe direksiyon sallarken, tarlada çift sürerken, harmanda patos yapıp saman çekerken, ormandan odun getirirken veya Taşova'ya, Erbaa'ya Turhal'a mal götürürken, daha bir çok yerde ve zamanda çalışkan bir adam olarak tanıdım. Mart 1980'de ara seçimlerinde 'Köy muhtarlığına aday olmuş ve kazanamamıştı. Ahmet Gümüş amcam ile Eyimaya Ahmet dede o seçimde "Bundan sonraki seçimde muhtar sen olacaksın. Biz seni destekleyeceğiz. Şimdi Yusuf Çetin'e bu emaneti vermemiz gerekiyor." dediğinde küsmemiş ve 1984'te sözlerinde görünce mutlu olmuştu, 31 mart 1984 günü tek aday olarak seçilmişti. Aynı yıl ben Ankara Üniversitesinde öğrenciyken defalarca misafirim oldu. Ankara'da Devlet ve hükümet kapılarında, bakan, milletvekili, genel müdür gibi insanlarla görüşerek köye hizmet etmek, daha iyi bir yolumuz, daha iyi şartlara sahip köyümüz olsun diye gayret ediyordu. Caminin o kocaman sur gibi çevre duvarını yaptırırken bir kenara geçip "Ben muhtarım, siz çalışın, ben seyredeyim." demedi.
Cömert insandı, kapısına geleni aç susuz göndermez, geleni gideni eksik olmazdı. Babası merhum Halim Çavuş'tan aldığı terbiye bu cömertliğin yanı sıra hak ve hukuktan yana olmayı da göz ardı edemezdi. Merhum Yusuf Çetin'in muhtarlığında başlayan ve kendi muhtarlığında devam eden arazi ve korulukların muhafazasındaki ciddiyetinden en yakın akrabalarına bile taviz vermediğine pek çok kez şahit olmuşuzdur.
Köye ait yaylamız üzerinde komşu köylerin hak iddia etmeleri üzerine pek dirayetli ve dik duruşuyla, koyduğu tepkiyle dikkat çekmiştir.
Öğrencilik yıllarımdan başlayarak bu yıla kadar neredeyse 40 yıla yakın zamanda her karşılaşmamızda tam bir baba şefkatiyle muamelede bulunmuş, "Muhittin Hoca... Hay maşallah... Seni görünce ne kadar seviniyom bi bilsen var ya Hoca.. Benim sözlerim pek yeterli olmuyo içimdekileri söylemeye..." demişti geçen 2019 yılı ağustos ayındaki görüşmemizde. Aslında çocuklarına veya başka sevdiği insanlar için de aynı duygulara sahip olduğu bir gerçekti...
Hasan ağabeyim, kardeşim Mustafa ve küçük kardeşim Halit Gümüş ile ailece ziyaretine gittiğimizde sevinci bir başkaydı. Hanımı Şerife hala, en zor halinde izzet-i ikramda bulunmaktan pek mutluydu. Annemle yayla komşusu, daha eski yıllarda benim çocukluğumda Böcükönü'nde tarla komşusu olarak ne kadar iyi ilişkilerde oldukları aklıma gelir her zaman; acuk ağacının gölgesinde kaynayan semaver, yayladan gelen yağlılar, çörekler vs.... Evlatlarına karşı tatlı sert davranışı, çevresinde herkese nasibince muamele eden müşfik bir yönü olduğunu gördüm her zaman. Kış mevsiminde İstanbul'da evlatlarının yanında ikamet ettiği günlerin birinde ( bir kaç yıl önce) internet aracılığıyla 5 bin km uzaktayken benimle görüntülü konuşmak istemesi hiç unutamayacağım bir gündür. Abdullah'ın evindeyken bizi gördüğünde o andaki sevinci tarifsizdi. Onu çok hissetmiştim. Bütün Yılmaz ailesine, eşi Şerife halaya, evlatları Recep ağabeye, kızları Urguç ablaya ve Hatice'ye, atomkarınca Abdullah'a ve Saffet'e baş sağlığı dilerim.
Yüce Allah rahmet eylesin...
KIYMETLİ YUVALILAR
31 MART 2019 MAHALLİ SEÇİMLERİNDE OSMAN OĞLU "HALİT GÜMÜŞ" İKİNCİ KEZ MUHTAR SEÇİLMİŞTİR. KENDİSİNE TEVECCÜH GÖSTEREN BÜTÜN KÖYLÜLERİMİZE TEŞEKKÜR EDERİZ. KÖYÜMÜZÜN GELİŞMESİ İÇİN YAPILACAK HER TÜRLÜ ÇALIŞMALARDA İYİ NİYETLE DESTEKLEYECEK OLANLARA DA ŞİMDİDEN TEŞEKKÜR EDERİZ.
Değerli Yuvalılar,
İSTANBUL'DA KURULAN YUVA KÖYÜ DERNEĞİNİN BAŞKAN VE YÖNETİM KURULU ÜYELERİNE BAŞARILAR DİLERİM.
MUHİTTİN GÜMÜŞ
Günümüzde güzel haberler ve duyurular için sosyal medyadan yapılan paylaşımlar aracılığıyla haberleşmek kolaylaşmıştır. Bu sayfamız, ortak düşüncelerimizin, bireysel yorumlarımızın ve Yuvaköyüne ait kültürel ve tarihî nitelik taşıyan bilgilerin paylaşılması için etkin olarak kullanılacaktır.
GELENEKSEL YEMEKLERİMİZDEN BAZILARI
Amasya yöresinin tüm geleneksel yemekleri içinde yer alan ve sofralardan eksik olmayan çorba çeşitleri, dolmalar, börekler köyümüzde de vardır.
Toyka Çorbası: Hemen her evde akşam yemeğinde veya eskiden sabah kahvaltısında sofralardan eksik olmayan çorba. Malzemesi: Su, un, aşlık( yarma), tereyağı ve nane.
GELENEKSEL ÇOCUK OYUNLARIMIZ
Gacırdak: Adını çıkardağı sesten alan bir oyun aracı. Bazı gençlerin bilmediği veya bilse de şenliklerin düzenlenmesiyle birlikte öğrendiği “Gacırdak” bir nevi eğlence aracı. Kalın bir kazık üzerine geçirilmiş bir ağacın her iki tarafına dengeli olarak binen kişilerce dönerek kısa süreli heyecan yaşamasına yarayan, her yaş grubuna uygun,. rekabete dayalı olmayan , eğlence amaçlı oyun aracıdır.
YAYLAYA GÖÇ
Eski yıllarda, özellikle 1990’lı yıllara kadar baldıran yaylasına göç özel bir tören ve ihtişamla yapılırdı. Tipik göçebe Yörük toplumunun âdetleriyle süslü bir göç yapılırdı Baldıran yaylasına. Kimileri ise az sayıda da olsa Eynedolu ve Çatalucu yaylalarına giderlerdi.
BALDIRAN YAYLASI
Yuva Köyü ortak mülkiyetine ait Baldıran Yaylası adını yakın yöresinde bulunan zehirli baldıran otundan almaktadır. Camitepe( 1945 m.) veya Boğalı Yaylası (Tekke ve Belevi Obası) olarak bilinen sıra dağların en batısında bulunan Baldıran Yaylası denizden yaklaşık 1500 metre yüksekliktedir. Yuva Köyüne uzaklığı ise 9 km.dir. Baldıran Yaylasının doğusunda Boğalı Yaylası, batısında Yuva Köyü, güneyinde Avşar köyü) (Aluçalanı), kuzeyinde ise Altınlı Köyü Obası (Çalbel) vardır.